Ürün Açıklaması
Betonart’ın, İpek Yürekli’nin konuk editörlüğünde hazırlanan 77. sayısında, mimarlık ve tasarım alanlarında dünya çapında önemli bir figür olan Lina Bo Bardi; hayat öyküsü ve ikonik modernist yapılarının yanı sıra mimarlıkta kadın ve göçmen olmak gibi çeşitli rolleri üzerinden ele alınıyor.
Konuk editör İpek Yürekli, giriş yazısında temayı şöyle tarifliyor:
“(…) Sık sık karşımıza çıkan kavramlar var Bo Bardi mimarisinde: Kamusal gibi, insancıl gibi, politik özgürlük gibi, dönüşüm gibi. Bunların hepsi günümüz mimarisinin gündeminde olan kavramlar. Lina Bo Bardi hâlâ güncel. Son Brezilya Başkanı İşçi Partili Luiz Inácio Lula da Silva’nın, zafer konuşmasını yapacak yer olarak koskoca São Paulo’da MASP’ın önünü seçmesi gibi, geçen ayın sonunda yapılan ‘São Paulo Fashion Week’ paralelinde düzenlenen en önemli sanat olayının Casa de Vidro’da gerçekleşmesi de şaşırtıcı değil.
Betonart’ın bu sayısındaki yazılar yukarıdaki kavramları, Lina Bo Bardi’nin farklı yönlerini, hepsi olmasa da bazı tasarımlarını ve esas olarak çağrıştırdıklarını ele alıyor. Sonuçta eksiksiz olması mümkün değil ama anlatılanlar bir şekilde birbirlerini tamamlıyor. Yazılarda kadın olmasının, göçmen olmasının, tutkulu bir mimar olmasının ve çeşit çeşit alt kimliklerinin izini buluyoruz. (…)”
Sayıda Yusuf Etiman, 2022 Brezilya başkanlık seçimleri sırasında São Paulo’da geçirdiği günleri direniş, özgür mekân ve kamu alanlarındaki toplumsal hafıza gibi öne çıkan kavramlar ışığında değerlendiriyor.
Burcu Kütükçüoğlu, Bo Bardi’nin kendisi ve eşi Pietro Maria Bardi için São Paulo’da tasarladığı Cam Ev (Casa de Vidro) üzerinden mimarın modernizm ile ilişkisini bağlılık ve eleştiri arasındaki gerilim üzerinden tartışıyor.
Emre Özgüder yazısında odağını Bo Bardi’nin hayatındaki önemli kavşaklar, yol ayrımları ve seçimlerine çevirirken, mimarı tutkularının peşini bırakmayan kişisel bir rol model olarak ele alıyor.
İrem Korkmaz, Bo Bardi’nin küratöryel yaklaşımına 1958-1969 yıllarını kapsayan bir kesit sunarak okuyucuya mimarın yaşamı boyunca duyduğu merak, endişe ve heyecana ortak olmak için bir aralık açıyor.
Tomris Akın yazısında, 1968 yılındaki açılışından günümüze kesintisiz kullanılan Bo Bardi imzalı São Paulo Sanat Müzesi ve yarattığı kamusal sahne üzerine bir inceleme sunuyor.
Ciro Miguel, İpek Tabur çevirisiyle yayınlanan metninde Bardi’nin ikonik yapıları São Paulo Sanat Müzesi, SESC Pompéia ve Cam Ev (Casa da Vidro) üzerinden São Paulo’nun gündelik hayatına kattıkları hikâyeleri irdeliyor.
Camila Rocha, Bo Bardi’nin ikonik yapılarını kendi deneyimlerinden yola çıkarak değerlendirirken, yapılarla kurduğu bu kişisel ilişkilerin anlatımı İpek Tabur çevirisiyle okuyucuyla buluşuyor.
Sevgi Türkkan, SESC Pompéia yapısı üzerinden bir mekânın insanlarda uyandırdığı etki, heyecan ve kapsayıcılık gücünü konu ediyor.
Cem Cemal Çobanoğlu, Bowl Sandalye’den SESC mobilyalarına Bo Bardi tasarımlarının evrimini tasarımın sınıfsallığı odağında tartışıyor.
“Yapı Okuması” bölümünde Serkan Can Hatıpoğlu ve Zeynep Gül Bağan, Alptekin Çağlayan tasarımı Eskişehir Esnaf Sarayı’nın yarattığı duygulanımsal katmanlar merceğinde bir yapı analizi sunuyor.
Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası’nın katkılarıyla Yapı Tasarım Yarışması’na özel hazırlanan bölümde ise, yarışmanın 2021 yılı profesyonel kategori birincisi “Ekoton” projesinin mimarları Dilara Demiralp ve Uğur İmamoğlu ile gerçekleştirilen söyleşi yer alıyor.
- sayıya özel olarak tasarlanan kapak kolajı ise Gürbey Hiz imzası taşıyor.