Modernin Peşinde Üç Viyanalı Seti (3 Kitap)

Modernin Peşinde Üç Viyanalı Seti (3 Kitap)

568.00TL

Yazar: Adolf Loos, Aloïs Riegl, Otto Wagner

Marka: Arketon Yayınları (Set)

Basım Tarihi: 2020 2021 2022

Basım Dili:

Sayfa Sayısı: 504

Boyut: 15.5 x 23.5 cm

Kullanım dışı

8902006016002

Title:  

Ürün Açıklaması

“Modernin Peşinde Üç Viyanalı” Seti; Viyanalı mimarlar Otto Wagner, Aloïs Riegl ile Adolf Loos’un Arketon Yayınları tarafından yayımlanan üç kitabından oluşuyor.

 

MODERN MİMARLIK

Mimarlık yazının temel metinlerinden biri olan Modern Mimarlık, özgün dilinden yapılan çevirisiyle Arketon tarafından yayımlandı. Bir mimarlık tarihçisinin deyişiyle "19. yüzyılın son büyük mimarı, 20. yüzyılın ise ilk büyük mimarı" olan Otto Wagner'in kitabını Türkçeye Hüseyin Tüzün aktardı. Wagner'in ikinci basıma yazdığı önsözde dile getirdiği arzusu doğrultusunda kitapta, usta mimarın tüm çalışmalarının fotoğraflarına yer verildi. Fotoğraflar metne paralel bir düzende akarak Wagner'in sözüne eşlik ediyor.

Arketon Yayınları genel yayın yönetmeni Aykut Köksal, sunuş yazısında şöyle diyor: "Mimarlık tarihinde, yapıtında bir dönüşüm sürecinin izlenebildiği mimarların başında Otto Wagner gelir. Wagner'in ilk çalışmaları, 19. yüzyıl seçmeciliğinin Oryantalizme dek uzanan örnekleri arasındadır. Bu dönemi Art Nouveau hareketinin Avusturya versiyonu olan Secession çizgisinde yapıtlar izler. Bu erken modernist hareket Wagner'in üretiminde belirleyici bir ağırlık taşır. Ne var ki, usta mimar bu ara durakta da çok zaman yitirmeyecek, hızla Modernizme doğru yol alacaktır. Bu bağlamda 1895'te verdiği konferanslar bir kırılma noktası oluşturur. 1896'da yayımladığı Modern Mimarlık, bu dönüşümün ilk yazılı ürünü olur. Modern Mimarlık paradigma kurucu bir metindir; neredeyse bir manifesto olarak da tanımlanabilir. Wagner 19. yüzyılın tarihselci eğilimlerini toptan mahkûm eder, Modernizmin temel ilkelerini ortaya koyar. Modern Mimarlık yayımlandıktan sonra, tarihselciliğin savunucuları yoğun bir eleştiri salvosuna girişir. Bunun üzerine Wagner, Secession'a kesin katılımını duyurur ve Viyana'nın bir dönemini temsil eden çevrelerle ilişkisini tümüyle keser.
Wagner'in düşünceden üretime uzanan bu dönüşümünü anlamlandırmak için, o yılların Viyanası'na daha yakından bakmak, farklı disiplinlerde görülen değişimi izlemek ilginç olacaktır. 20. yüzyılın başlarında, Viyana'da, mimarlıktan müziğe, plastik sanatlardan felsefeye, yeni bir çağı haber veren, düşünceleriyle, üretimleriyle yeni yüzyılda belirleyici olmuş aktörler öne çıkar. Bu kişilerin üretimleri, Otto Wagner'in üretimiyle birlikte okunduğunda şaşırtıcı bir eşzamanlılık görülecektir.
Son olarak, Modern Mimarlık'ın, mimarlık yazınının temel metinlerinden biri olduğu, daha sonra yazılan metinleri de derinden etkilediği, bunun en bilinen örneklerinden birinin Bruno Taut'un Mimarlık Öğretisi adlı kitabı olduğu belirtilmeli."

 SÜSLEME VE CÜRÜM

Adolf Loos’un farklı konulardaki 48 yazısını içeren Süsleme ve Cürüm, Erdem Ceylan’ın çevirisi, giriş yazısı ve editoryal notlarıyla yayımlandı. Süsleme ve Cürüm’de yazılar sekiz ana başlıkta toplanıyor: Zanaat, Kültür, Sanat, Moda, Mobilya, Malzeme, Üslup ve Mimarlık. Süsleme ve Cürüm’de bir araya getirilen yazılar, Loos’un 1921 tarihli “Boşluğa Söylenmiş” ve 1931 tarihli “Rağmen” başlıklı derlemelerinden seçildi.

Erdem Ceylan, kitaba yazdığı önsözde şöyle diyor: “Okur, Loos’un metinlerini okurken ‘müellif’in çok sayıdaki kimliğine şahit olur. Mimarlık, sanat ve moda eleştirmeni, kâhin, öğretmen, reklamcı, denemeci, hikâye anlatıcısı, hatip. Kimi zaman aynı metinde birkaçı birden. Loos’un yazı dili bilimselliğin soğuk nesnelliğinden, entelektüelliğin derinliğinden, mesafeli duruşundan ve üstten bakışından uzaktır. Bu tutumun nedeni, mimarlık gibi yazının da entelektüelleştirilmesine karşı olması, dolayısıyla dili kültüre iade etmek istemesidir. Toplumun ortalama kesiminin kavrayabileceği, samimi ve dürüst bir dille, halkın yaşayan, gündelik konuşma diliyle yazar, kızar, sitem eder, hakkının yendiği iddiasında bulunur; ancak elbette nihayetinde konunun otoritesi daima kendisidir. ‘Doğru’ bilgi, bakış açısı, değerlendirme, yorum ve yargı ondadır. Tezlerini meşrulaştırmak, iddialarını haklı çıkarmak için tarihin derinliklerinden -okuruna tanıdık geleceğine inandığı- kanıtlar devşirir. Anlaşılmak ister, kelime oyunlarına yer vermez. Yine de ara sıra imalı ve alaycı olduğu da bir gerçektir. Amacı edebiyatın dolambaçlı yollarına sapmak değil, okuruyla -her kimse ve ne pahasına olursa olsun- mutlaka diyaloğa girmek, sansasyonel projeleriyle Viyanalılara yaptığı gibi, yazılarıyla da okuru soru sormaya ve düşünmeye sevk etmektir.
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yurttaşı, Avusturya vatandaşı, Viyanalı, Amerika Birleşik Devletleri’nin ziyaretçisi, İngiliz kültürü sempatizanı, kısa süreliğine Secession’cu, Secession ve Wiener Werkstätte düşmanı, süsleme karşıtı, devlet memuru, Viyana kafelerinin müdavimi, Viyana modernistlerinden, mimar, mobilya tasarımcısı, yazar, eleştirmen, öncü, entelektüel, erkek, bir heykeltıraş ve duvar ustasının oğlu, on iki yaşına kadar sağır, her daim yalnız, koca, mizojen, kadınsever. Loos bunların hepsi. Ve çok daha fazlası.”

 MODERN ANIT KÜLTÜ

Mimarlık yazınının temel kitapları arasında olan ve modern koruma düşüncesinin paradigma kurucu metinlerinin başında gelen, Aloïs Riegl'ın Modern Anıt Kültü, görsellerle de zenginleştirilen yeni basımıyla Arketon Yayınları arasında raflardaki yerini aldı. Avusturyalı sanat tarihçisi Aloïs Riegl'ın 1903'te kaleme aldığı Modern Anıt Kültü, sanat tarihçileri için olduğu kadar mimar ve restoratörler için de yol gösterici bir metin. Aykut Köksal’ın editoryal çalışmasıyla yayımlanan Modern Anıt Kültü’nü, özgün metinden Türkçeye Erdem Ceylan aktardı. Kitapta, Erdem Ceylan'ın son derece kapsamlı giriş yazısı ile bu basım için hazırladığı kavram sözlüğü yer alıyor.

Erdem Ceylan, arka kapakta yer alan kısa tanıtım metninde şöyle diyor: “Avusturyalı sanat tarihçisi Aloïs Riegl’ın 1903'te kaleme aldığı Modern Anıt Kültü, 19. yüzyılın tarihselci ve restorasyoncu yaklaşımlarının belirlediği tarihi eserler kuramından, 20. yüzyılın modernist ve korumacı düşüncesine geçiş sürecinde, yeni paradigmanın temellerini atan bir ‘kült’ metin. Geçiş sancılarının görüldüğü yüzyıl dönümünde, zamanın ruhunu yakalamaya çalışan bu metin, sanat ve mimarlık tarihi ile restorasyon kuramının kesiştiği yerde duruyor. Metnin etkisi, gerek disiplin içindeki özgül bilgi alanıyla, gerekse kendisinin tarihsel, toplumsal ve kültürel bağlamıyla sınırlandırılamayacak kadar güçlü. İnsanın, ürettiği eserlerle, dolayısıyla geçmişiyle kurduğu ilişkinin modern zamanların başlangıcındaki dönüşümünü sorunsallaştıran metin, hem anıt değerlerindeki genelgeçer hiyerarşiyi sorguluyor, hem de, tespit ve öngörüleriyle, zaman ve mekân üstü bir geçerliliğe sahip.

Modernle tarihi miras arasındaki ilişkiye odaklanan Modern Anıt Kültü, aynı zamanda modernin de artık bir tarihi olduğunu ilan eden postmoderni çözümleyecek araçları barındırıyor. Riegl'ın metni, sekülerleşmiş modern insanın geçmişle ilgisine, tarihi eser sevgisine, 20. yüzyılda, dinsel bir duygulanımın hakim olacağını ilan ediyor, dinsel ve ruhsal olan ile dünyevi ve maddi olan arasında yeni bir ilişki tarif ediyor.

Modern Anıt Kültü’nün Türkçe yayımlanması, Türkiye’de, tarihe ve tarihi eserlere yeni yaklaşımların ortaya çıkmasına, yeni düşüncelerin geliştirilmesine imkân veriyor.”

 

Bunları da beğenebilirsiniz

Sizin için seçtiğimiz ilgili diğer ürünlere göz atın