YALIN ŞEYLER – Ömer Selçuk Baz, Okan Bal, Yalın Mimarlık (2005-2025)

YALIN ŞEYLER – Ömer Selçuk Baz, Okan Bal, Yalın Mimarlık (2005-2025)

980.00TL
1,400.00TL
%30 İndirimli

Yazar: Banu Uçak,

Marka: YEM Yayın

Basım Tarihi: Aralık 2025

Basım Dili: ["Türkçe"]

Sayfa Sayısı: 480

Boyut: 16.5 x 24.0 cm

Stokta

9786259393155

Title:  

Ürün Açıklaması

Mimar, editör, tasarım yöneticisi Banu Uçak’ın, Yalın Mimarlık’ın mimari üretiminin hem düşünsel altyapısını hem de tasarlama ve inşa etme süreçlerini geniş bir perspektifte, çoğunlukla sahada yerinde irdeleyerek kaleme aldığı YALIN ŞEYLER adlı kitap YEM Yayın tarafından yayımlandı.

Mimar Ömer Selçuk Baz’ın Viyana’dan Türkiye’ye dönüşüyle başlayan ve Şehir Plancısı Okan Bal ile birlikte kurdukları Yalın Mimarlık çatısı altında yirmi yıla yayılan üretim, Yalın Şeyler’de yalnızca yapılar üzerinden değil; bir düşünme biçimi ve tasarım refleksi olarak ele alınıyor.

Banu Uçak’ın kişisel okumasıyla kitap, ekibin projelerini “Arketipler”, “Anlatılar: Hikâyeleşmiş Mekân”, “Örüntüler”, “Müşterekler”, “Doğa ile Diyalog”, “Tektonik Anlatılar” ve “İşbirliği: Yaparak Öğrenmek” başlıkları altında tartışmaya açıyor. Ömer Selçuk Baz’ın, doğduğu yer olan Antakya’yı da yerle bir eden 6 Şubat Depremi sonrasında, deprem gerçeğinin hem kendilik algısını hem de mimarlığa bakışını nasıl dönüştürdüğünü anlatan “Açık Yara” başlıklı metniyle son buluyor.

Esnek kurgusuyla farklı okumaları mümkün kılan Yalın Şeyler, tek bir projenin izini farklı bölümlerde sürmeye de, benzer tavırları olan işleri birlikte değerlendirmeye de imkân tanıyor. Yalın Şeyler, coğrafyanın sert gerçeklikleri içinde özgün üretim arayışındaki bir ekibin işlerini ve bu işlerin mimarlığın temel meseleleriyle buluştuğu noktaları görünür kılıyor.

Yalın Mimarlık’ın işlerinin kamusal vurgusu, özgünlüğü ve sürekliliği üzerine eğilmenin değerli olacağına inanarak yazmaya başladığını ifade eden Banu Uçak, Yalın Şeyler’i ve içeriğini şöyle anlatıyor:

“Şüphesiz, Yalın Şeyler son derece kişisel bir okuma. Bizim coğrafyamızda gündelik yaşamın ağır koşullarının, siyasetin ve ekonominin biçimlendirdiği sert bir mimarlık ortamı var. Yalın Şeyler’de bu ortamda özgün bir mimarlık üretme gayretindeki ekibin işlerini, mimarlığın temel meseleleriyle buluşturarak tartışmaya açmaya çalıştım. Kitabın bölümleri bir yandan Yalın Mimarlık’ın tasarım reflekslerine dair kişisel sözlüğümü oluşturuyor, bir yandan da projeleri coğrafyanın ötesinde mimarlığın temel kavramlarıyla ilişkilendiriyor.

Kitapta belirlenen temaların birden fazlası için güçlü örnek olan bazı yapılar farklı bölümlerde, farklı özellikleri ve halleriyle karşımıza çıkıyor. Örneğin Troya Müzesi, bir yerde arketip, başka bir yerde anlatı mekânı; kimi zaman doğayla kurduğu ilişki, kimi zaman ise iş birliği pratiği üzerinden okunuyor. Yalın Şeyler’i okurken, tek bir projenin izini değişik bölümlerde sürebilir ya da benzer tavırları olan işleri birlikte değerlendirebilirsiniz. Alternatif okumalara açık, esnek bir kurgusu olan kitabın dolambaçlı, subjektif ve hattâ spekülatif sayılabilecek bu okuma biçiminin okurda da karşılık bulmasını diliyorum...”

Troya Müzesi, Merkez Bankası Bursa Şubesi, Manisa Kurtuluş Müzesi, Zonguldak Mağaraları Ziyaretçi Merkezi, Hatay Arkeoloji Müzesi gibi son dönemin birçoğu ödüllü, dikkat çeken projelerinin mercek altına alındığı kitaba ilişkin Ömer Selçuk Baz ise şunları söylüyor:

“Bu kitap mimarlık gibi, ortaklık gibi, ofis gibi ve iş birliklerimiz gibi... Bizim gibi... Banu ile ilk konuşmalarımızdan itibaren bunun normal bir kitap olamayacağını anlamıştım. Kitaptaki ilk fikri ile Banu, pek çok işimizde yaptığımız bir şeyi, gizlice bize karşı yaptı. Konuyu, yaklaşımı, yapıyı, problemi tersyüz etti. Önerdiği şey bir kitaptı ama sıra sıra projelerin olduğu bir portfolyo değil. Tarih kitabı gibiydi, doğa okuryazarlığı makalesi gibiydi, yapı bilgisi fasikülü gibiydi, şantiye defteri gibiydi. Ama tam olarak hiçbiri değildi ve hepsiydi! “Tuhaf” spekülatif parçaların bir araya getirdiği bir bütündü. Bu haliyle kitap, yazarın, fasiküllerden ve bölümlerden oluşan, kendine özgü tek defalık bir okumasıydı. Ve ayrıca okuyucuların kendi zihinlerinde başka şekillerde birleştirmelerine de açık bir bulmaca gibiydi...”

Kurgusunun, anlatım dilinin yanı sıra özgün iç sayfa, kapak ve cilt tasarımı ile de dikkat çeken kitabın tasarımcısı Okay Karadayılar. Yayın öncesi hazırlıkları Ece Toprak, Okan Bal, Ömer Selçuk Baz tarafından yürütülen eserin kapak fotoğrafı ise Yalın Baz’a ait.

BANU UÇAK KİMDİR?

Banu Uçak, mimarlık lisans eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi’nde, yüksek lisansını İstanbul Teknik Üniversitesi’nde tamamladı. On yıl boyunca Yapı-Endüstri Merkezi’nde düzenlediği konferanslar, yarışmalar ve etkinliklerle mimarlık kültürünün gelişimine katkıda bulundu. Ardından Seranit’te Genel Müdür Yardımcısı, Ferko İnşaat’ta Genel Müdür olarak görev yaptı. Sonrasında serbest danışman olarak yatırımcılara konsept geliştirme, müellif seçimi, tasarım yönetimi, pazarlama ve marka iş birlikleri alanlarında destek verdi. Beş yıl aralıksız olarak Özyeğin Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde stüdyo yürütücülüğü yaptı. On yıldır Dünya Mimarlık Festivali jürisinde, 15 yıldır ise Ağa Han Mimarlık Ödülü nominatörleri arasında yer alıyor. 2017’de TRT için “İzdüşüm” adlı iki bölümlük mimari belgeseli, 2022’de ise “Ustalara Saygı” adlı yedi bölümlük seriyi hazırlayıp sundu. Mimarlık ve kent üzerine yazılar yazıyor, konuşmalar yapıyor, belgeseller üretiyor. Oğlu Can’ı, İstanbul’u, kentleri, insan eliyle üretilen güzellikleri keşfetmeyi ve paylaşmayı; denizi ve vapurları seviyor.

ÖMER SELÇUK BAZ KİMDİR?

1978 yılında Almanya’nın Nürnberg şehrinde dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini Antakya’da tamamladı. Lisans eğitimini 2002 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde bitirdikten sonra, Viyana Teknik Üniversitesi’nde yüksek lisans çalışmalarına başladı. Öğrenciliği sırasında çeşitli ulusal ve uluslararası yarışmalarda ödüller kazandı. Viyana’daki yüksek lisans çalışmalarına paralel olarak, Atelier Stelzhammer’de dört yıl boyunca çalıştı.

2005 yılında Türkiye’de açılan T.C. Merkez Bankası Bursa Şubesi Yarışması’nda birincilik ödülünü kazanarak Türkiye’de faal olarak mimarlık yapmaya başladı. İstanbul Kültür Üniversitesi ve Bilgi Üniversitesi yüksek lisans programlarında stüdyo yürüttü. Ulusal ölçekte çeşitli yarışmalarda ve ödül organizasyonlarında jürilik yaptı. T.C. Merkez Bankası Bursa Şubesi (1. Ödül), Troya Müzesi (1. Ödül), Riyad Camisi (1. Ödül), Kapadokya Müzesi, Zonguldak Mağaraları Ziyaretçi Merkezi, Kore Savaşı Anma Alanı ve Ziyaretçi Merkezi (1. Ödül) Yalın Mimarlık ekibi ile üretilen başlıca projeleridir.

“Yapı” dalında üç kez Ulusal Mimarlık Ödülü kazandı. “Europen 40 under 40” ödülünü kazandı. Ayrıca UNESCO’nun desteği ile Paris Mimarlık Merkezi’nin verdiği, Uluslararası Sürdürülebilir Mimarlık Ödülü’ne 2022 yılında lâyık görüldü. 2011 yılından bu yana şehir plancısı ortağı Okan Bal ile birlikte kurdukları Yalın Mimarlık çatısı altında çalışmalarına devam ediyor.

OKAN BAL KİMDİR?

1967 yılında Adana’da doğdu. İlkokulu İznik’te, ortaokul ve lise öğrenimini ise Düziçi ve Adana’da tamamladı. 1983’te ODTÜ Makine Mühendisliği’nde başladığı üniversite eğitimini 1990 yılında ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden mezun olarak tamamladı.

1983-2005 arasındaki gençlik yıllarını Ankara’da geçirdi. Çocukluğunun İznik’te geçmiş olmasını, mezun olduğu Adana Motor Meslek Lisesi’nde aldığı eğitimi, ODTÜ’de ve Ankara’da geçen yıllarını hayatının şekillenmesinde her zaman büyük bir şans olarak gördü. Üniversite eğitiminin ardından 1990 yılında kendi planlama ofisini açtı. İlk birkaç yıl şehir plancısı olarak çalıştı. Daha sonra proje ve yatırımlar koordinatörü, kurumsal ilişkiler direktörü olarak görev yaptı. Genellikle organize sanayi bölgelerinde ve turizm alanlarında yaptığı planlama çalışmalarına ek olarak, kent bütününe yönelik imar planları ve kentsel tasarım çalışmaları yaptı. 2005 yılında İstanbul’a yerleşti ve Deniz Ünsal ile birlikte Rota Proje’yi kurdu.

2007 yılından bu yana, ortağı Ömer Selçuk Baz ile birlikte girdikleri yarışmalarda ulusal ve uluslararası nitelikte ödüller kazanan Okan Bal, bugün de Yalın Mimarlık çatısı altında çalışmalarını sürdürüyor. Her zaman yüzü denize dönük bir hayata özlem duyduğundan, hobileri de çoğunlukla denizle ilişkili. Suyun altında, üstünde ya da kıyısında olmayı seviyor. Ayrıca mekanizmalarla, özellikle de motorsiklet ve teknelerle ilgileniyor.